Dua kaderi değiştirir
20:15. Yeni müşteri. 20'li yaşlarında İspanyol bir kadını almaya gidiyordum, adı Anabelle'di. 3 yıldır araba kullanmadığını, çocuklarıyla birlikte araç kullanırken alkollü bir sürücü ile kaza yaptığını anlattı. Bebek dahil tüm çocuklar yaralanmış. Kendisi ise 3 ay komada kalmış.
"Hala elimi çalıştıramıyorum, görüyor musunuz? Birden fazla ameliyat geçirmek zorunda kaldım.”
Onun haline çok üzüldüm, kadın ise şöyle cevap verdi: “Tanrının buna neden izin verdiğini anlamıyorum? Ben dindar biriyim, kiliseye giderim, her zaman giderdim, kazadan önce bile. Tanrı bunu bana neden yaptı?”
Bir anlığına düşündüm ve sonra cevap verdim, "Belki de hepimizin veya bazılarımızın ölmeye mahkum olduğunu düşünmediniz mi?" Kışkırtıcı bir soruydu, bu yüzden sert bir tepki almadan önce açıklığa kavuşturabileceğimi umdum.
“Ne demek istiyorsunuz?” – diye sert bir şekilde sordu.
«Benim dinim olan İslam'da biz, yaşam ve ölümün önceden belirlenmiş olduğuna inanırız. Ancak duanın kaderi değiştirebileceğine de inanıyoruz. Korkunç şeyler yaşadınız ve yine de hayatta kaldınız, bu büyük bir rahmet. Belki dindar olmasaydınız her şey daha farklı olabilirdi».
İstenilen yere vardığımızda, iri yarı Meksikalı bir adam kaldırımda Anabel'i bekliyordu. Arabadan inmedi, düşünceli bir şekilde bana baktı, Meksikalı adamın kötü bir şey düşünmeyeceğini umuyordum. Beni süzdükten sonra teşekkür etti ve gitti.
Öfke sorunları
21:00. 22-23 yaşlarında, erkek gibi giyinmiş bir kız taksi çağırdı - bol şort, tişört, kısa saç. Şehirin diğer ucundaki şarap dükkanına, ardından otele geçti. Bana cezaevinden yeni çıktığını söyledi: “Öfke sorunlarım vardı” dedi. "İnsanlara karşı acımasızdım. Şu anda öfke yönetimi kurslarına katılıyorum. "
Düşüncelerimi onunla paylaşmaya karar verdim, kışkırtılmamasını, sadece saldırıya uğrarsan karşılık vermesini tavsiye ettim. Diğer durumlarda şiddet içermeyen bir çözüm bulunabilir. Kırgın bir şekilde çekip gitseniz bile bu korkunuz değil, misilleme amaçlı şiddetin zevkli olsa da hayatınızı mahvedebileceğini bilmenizdir. «Bunu şiddete aşına ve dövüş konusunda yetenekli biri olarak söylüyorum».
«Problemi kelimelerle çözmeyi öğrenin. Kolay olmayacak, sporda olduğu gibi pratik gerektiriyor». Bana teşekkür etti ve asla hapse geri dönmeyeceğini ve geri dönmek istemediğini söyledi.
20:15. Yeni müşteri. 20'li yaşlarında İspanyol bir kadını almaya gidiyordum, adı Anabelle'di. 3 yıldır araba kullanmadığını, çocuklarıyla birlikte araç kullanırken alkollü bir sürücü ile kaza yaptığını anlattı. Bebek dahil tüm çocuklar yaralanmış. Kendisi ise 3 ay komada kalmış.
"Hala elimi çalıştıramıyorum, görüyor musunuz? Birden fazla ameliyat geçirmek zorunda kaldım.”
Onun haline çok üzüldüm, kadın ise şöyle cevap verdi: “Tanrının buna neden izin verdiğini anlamıyorum? Ben dindar biriyim, kiliseye giderim, her zaman giderdim, kazadan önce bile. Tanrı bunu bana neden yaptı?”
Bir anlığına düşündüm ve sonra cevap verdim, "Belki de hepimizin veya bazılarımızın ölmeye mahkum olduğunu düşünmediniz mi?" Kışkırtıcı bir soruydu, bu yüzden sert bir tepki almadan önce açıklığa kavuşturabileceğimi umdum.
“Ne demek istiyorsunuz?” – diye sert bir şekilde sordu.
«Benim dinim olan İslam'da biz, yaşam ve ölümün önceden belirlenmiş olduğuna inanırız. Ancak duanın kaderi değiştirebileceğine de inanıyoruz. Korkunç şeyler yaşadınız ve yine de hayatta kaldınız, bu büyük bir rahmet. Belki dindar olmasaydınız her şey daha farklı olabilirdi».
İstenilen yere vardığımızda, iri yarı Meksikalı bir adam kaldırımda Anabel'i bekliyordu. Arabadan inmedi, düşünceli bir şekilde bana baktı, Meksikalı adamın kötü bir şey düşünmeyeceğini umuyordum. Beni süzdükten sonra teşekkür etti ve gitti.
Öfke sorunları
21:00. 22-23 yaşlarında, erkek gibi giyinmiş bir kız taksi çağırdı - bol şort, tişört, kısa saç. Şehirin diğer ucundaki şarap dükkanına, ardından otele geçti. Bana cezaevinden yeni çıktığını söyledi: “Öfke sorunlarım vardı” dedi. "İnsanlara karşı acımasızdım. Şu anda öfke yönetimi kurslarına katılıyorum. "
Düşüncelerimi onunla paylaşmaya karar verdim, kışkırtılmamasını, sadece saldırıya uğrarsan karşılık vermesini tavsiye ettim. Diğer durumlarda şiddet içermeyen bir çözüm bulunabilir. Kırgın bir şekilde çekip gitseniz bile bu korkunuz değil, misilleme amaçlı şiddetin zevkli olsa da hayatınızı mahvedebileceğini bilmenizdir. «Bunu şiddete aşına ve dövüş konusunda yetenekli biri olarak söylüyorum».
«Problemi kelimelerle çözmeyi öğrenin. Kolay olmayacak, sporda olduğu gibi pratik gerektiriyor». Bana teşekkür etti ve asla hapse geri dönmeyeceğini ve geri dönmek istemediğini söyledi.