Tayyab Journal / TUR

İlk Ramazanım. 5. Bölüm

Ramazan
İlk Ramazan'ım" serisinde, Müslüman olanlar kendi deneyimlerini anlatıyor. Bu hikayelerin, henüz oruç tutmayanlara bu Ramazan'da milyarlarca Müslümana katılmaları için ilham vereceğini umuyoruz!
On yedi yaşında, neredeyse bir yıldır "gizli Müslüman"dım. Bu, İslam'ı kabul eden fakat ailesine din değiştirdiğini hemen haber vermeyen kişidir. Ramazan ayı yaklaşıyordu. "Gizli Müslüman" olduğum yıl evde yemek yemeyi bırakmak zorunda kaldım. Helal olmayan yemeğimi kediye veriyordum (zavallı kedi, neyse ki hala sağlıklı).

Ramazan dışında bazen günlerce düzgün yemek yemeden ve cips yiyerek hayatta kalabiliyorum ama oruçlu iken böyle bir "diyet" yapmaya istekli herhangi bir gözüpek olduğunu sanmıyorum. Sorun sadece yemekte değil, aynı zamanda bana hiç yemediğimi veya içmediğimi nasıl açıklayacağımdaydı. Okul arkadaşım durumumu bilmiyordu, bu yüzden tavsiye istedim ve ona söyledim. Cevabı beni duygulandırdı: “Neden benim evimde iftar yapmıyorsun?”

Bu Ramazan beni için çok yoğun geçmişti, Pakistan mutfağını (özellikle biryani) keşfettim ve Müslüman olarak doğmanın nasıl bir şey olduğunu anladım. Ama yine de üzgün hissettim; Bu deneyimi ailemle paylaşmayı ne kadar isterdim!

Teravih namazını ilk öğrendiğimde ilk aklıma gelen şu oldu: “Bütün gece mi? Ama bütün gün oruç tuttuk…” Kadir Gecesi'ni de ilk kez o zaman duydum, duyduğunda gözleri yaşartan gece, Allah'ın yarattıklarına yaklaştığı gecedir.

İlk ramazanımda Cenab-ı Hak bana bu ayı kolaylaştıran, dert ve endişelerimi gideren bir dost ve ailesi ile tanışmayı nasip etti, Allah onları mükafatlandırsın ve onlardan razı olsun. Ancak, birçok yeni İslam’ı kabul edenlerin bu fırsata sahip değildir - birçoğu kendilerini terk eden topluluğa katıldıklarını düşünür. Geçenlerde bir abi ile konuşuyordum, bana dedi ki: "Vallahi kardeşim, Allah'tan korkmasaydım her şeyi bırakıp aileme dönerdim."

Pek çok kardeşimiz iftarda camiye gidiyor ama bu iftarı birlikte geçirebileceğiniz bir arkadaş çevresinin, hatta tanıdık bir yüzün yerini tutamaz. Bu hepimizin ortak sorumluluğudur, Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: “İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olanıdır ve amellerin en hayırlısı, insanları sevindirmek, sıkıntılardan kurtarmak, borçları bağışlamak ve açları doyurmaktır. Kardeşimin işlerini halletmek, benim için bu mescitte (yani Mescid-i Nebevî) bir ay itikâf yapmaktan daha tatlıdır.”

Geriye dönüp baktığınızda, yeni Müslüman olan birini tanıyorsanız, onu iftara davet edin, ailenizin bir parçası yapın. Yeni Müslüman olan kardeşlerime gelince, size tavsiyem: Cemaate bağlı kalın. Kendinizi izole etmeyin, kendinizi iletişim kurmaya ve arkadaş edinmeye zorlayın, ama en önemlisi - insanların hiçbirine güvenmeyin, yalnızca Allah'a güvenin. Başarılı olmamızın tek yolu bu!

Makale, Muhammed İbrahim Eş-Şafi'nin hikayesine dayanarak hazırlandı.
https://www.islam21c.com/islamic-thought/reverts-in-ramadan/#_edn4