İslam Vejetaryenlığa Karşı mı?
Peygamber (s.a.v) buyuruyor ki: ‘’Âişe'nin diğer kadınlara üstünlüğü, tirid'in diğer yemeklere üstünlüğü gibidir.’’
Bu hadisi okuyan bir vejetaryen, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) et yemeğini neden böyle bir mertebeye yükselttiğini sorgulayabilir.
Öte yandan, Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Etten sakının. Çünkü onun hamr (içki) gibi tiryâkiliği var. Ayrıca Allah, eti çok yiyen aile halkına buğzeder." Bu hadisten etin bu kadar yüksek bir konuma sahip olmadığı, daha çok tüketilmemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Peki Müslümanlar vejetaryenlik hakkında ne düşünüyor? Vejetaryen olmalı mısınız? Yoksa sadece et mi yemelisiniz? Belki de diyetinize sebze ve et eklemelisiniz?
Et konusunda, Peygamberimizin (s.a.v) et yediğini, bunu onayladığını ve Allah'ın da Kurban Bayramı'nda kurban kesmeyi emrettiğini de unutmamak gerekir.
Modern bilim, et yemenin kalp hastalıklarına ve obeziteye yol açtığını, ayrıca sindiriminin daha uzun sürdüğünü ve vücuttaki toksik yükü artırdığını söylüyor. Bu görüş bugün hala birçok insan tarafından benimsenmektedir. Peki: vejetaryen olmak daha mı iyi? Bu soruya hem bilimsel hem de dini açıdan bakalım.
1) Bilimsel kanıtlar bize tüm sağlıklı besinlerin ölçülü tüketiminin şart olduğunu söylüyor. Yukarıdaki tüm olumsuzluklara rağmen et, yeterli miktarda vitamin, mineral ve amino asit içeren tek kaynaktır. Vejetaryenlerin vitamin eksikliği vardır. Prevention dergisindeki bir makalede şu soru sorulmuştur: Kırmızı ete geri mi dönüyoruz? Hayır, ölçülü dozlarda et vücut için iyidir.
Vejetaryenlerin, bitkisel gıdalarda neredeyse hiç bulunmayan ancak kırmızı ette yeterli miktarda bulunan B-12 vitamini açısından eksik olduklarını belirtmek gerekir. Bilimsel kanıtlara dayanarak nasıl bir sonuç çıkarabiliriz? Et yemeliyiz, ancak aşırı kaçmadan. Öğünlerinize ıspanak gibi sebzeler ekleyebilirsiniz, ette demir içerir, ancak çok daha azdır.
Dini açıdan bakacak olursa;
2) Bilimsel görüş Kuran ile uyumludur: "... Yiyin, için, fakat aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
Cabir ibn Abdullah anlatıyor: "Bir gün Ömer beni et taşırken gördü. Bana sordu: "Ey Cabir, bu nedir?" "Et isteyen kadınlarım için bir dirhemle satın aldığım et" diye cevap verdim. Ömer şöyle dedi: "Sizden biriniz bir şeyi arzuladığı zaman mutlaka onu yapar mı? Komşusu ve amcasının oğlu için neden biraz aç kalmasın? Ve 'Dünya hayatında mallarınızı çarçur ettiniz'!" ayeti nereye gitti. Ve ondan zar zor ayrılabildim."
Bu hadis, çok fazla et yememeniz gerektiğini, bunu başkalarıyla paylaşmanın ve sadece kendinizi düşünmemenin daha iyi olduğunu göstermektedir.
Özetle, dini ve tıbbi görüşler benzerdir: et yemeliyiz -tabi ki ölçülü olarak, ve vücudumuz için önemli faydaları olan sebze ve meyveleri de öğünümüze eklemeyi unutmamalıyız.
Peygamber (s.a.v) buyuruyor ki: ‘’Âişe'nin diğer kadınlara üstünlüğü, tirid'in diğer yemeklere üstünlüğü gibidir.’’
Bu hadisi okuyan bir vejetaryen, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) et yemeğini neden böyle bir mertebeye yükselttiğini sorgulayabilir.
Öte yandan, Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Etten sakının. Çünkü onun hamr (içki) gibi tiryâkiliği var. Ayrıca Allah, eti çok yiyen aile halkına buğzeder." Bu hadisten etin bu kadar yüksek bir konuma sahip olmadığı, daha çok tüketilmemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Peki Müslümanlar vejetaryenlik hakkında ne düşünüyor? Vejetaryen olmalı mısınız? Yoksa sadece et mi yemelisiniz? Belki de diyetinize sebze ve et eklemelisiniz?
Et konusunda, Peygamberimizin (s.a.v) et yediğini, bunu onayladığını ve Allah'ın da Kurban Bayramı'nda kurban kesmeyi emrettiğini de unutmamak gerekir.
Modern bilim, et yemenin kalp hastalıklarına ve obeziteye yol açtığını, ayrıca sindiriminin daha uzun sürdüğünü ve vücuttaki toksik yükü artırdığını söylüyor. Bu görüş bugün hala birçok insan tarafından benimsenmektedir. Peki: vejetaryen olmak daha mı iyi? Bu soruya hem bilimsel hem de dini açıdan bakalım.
1) Bilimsel kanıtlar bize tüm sağlıklı besinlerin ölçülü tüketiminin şart olduğunu söylüyor. Yukarıdaki tüm olumsuzluklara rağmen et, yeterli miktarda vitamin, mineral ve amino asit içeren tek kaynaktır. Vejetaryenlerin vitamin eksikliği vardır. Prevention dergisindeki bir makalede şu soru sorulmuştur: Kırmızı ete geri mi dönüyoruz? Hayır, ölçülü dozlarda et vücut için iyidir.
Vejetaryenlerin, bitkisel gıdalarda neredeyse hiç bulunmayan ancak kırmızı ette yeterli miktarda bulunan B-12 vitamini açısından eksik olduklarını belirtmek gerekir. Bilimsel kanıtlara dayanarak nasıl bir sonuç çıkarabiliriz? Et yemeliyiz, ancak aşırı kaçmadan. Öğünlerinize ıspanak gibi sebzeler ekleyebilirsiniz, ette demir içerir, ancak çok daha azdır.
Dini açıdan bakacak olursa;
2) Bilimsel görüş Kuran ile uyumludur: "... Yiyin, için, fakat aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
Cabir ibn Abdullah anlatıyor: "Bir gün Ömer beni et taşırken gördü. Bana sordu: "Ey Cabir, bu nedir?" "Et isteyen kadınlarım için bir dirhemle satın aldığım et" diye cevap verdim. Ömer şöyle dedi: "Sizden biriniz bir şeyi arzuladığı zaman mutlaka onu yapar mı? Komşusu ve amcasının oğlu için neden biraz aç kalmasın? Ve 'Dünya hayatında mallarınızı çarçur ettiniz'!" ayeti nereye gitti. Ve ondan zar zor ayrılabildim."
Bu hadis, çok fazla et yememeniz gerektiğini, bunu başkalarıyla paylaşmanın ve sadece kendinizi düşünmemenin daha iyi olduğunu göstermektedir.
Özetle, dini ve tıbbi görüşler benzerdir: et yemeliyiz -tabi ki ölçülü olarak, ve vücudumuz için önemli faydaları olan sebze ve meyveleri de öğünümüze eklemeyi unutmamalıyız.