Tayyab Journal / TUR

“Ramazan Bayramı'nı nasıl kutlarız?” Farklı ülkelerden Müslümanlar anlatıyor

Ramazan
"Küçük kasabamız Ramazan Bayramı'nda canlanıyor. Büyük şehirlerde okuyan ve çalışan insanlar aileleriyle kutlamak için evlerine dönüyorlar. Trenler aşırı kalabalık, insanlar geçen bir araba bulmak için bir araya geliyor. Tatil günlerinde iletişim bitmiyor çünkü çevrenizde aylardır hatta yıllarca görmediğiniz o kadar çok tanıdık ve arkadaş var ki. Başkentte dükkânlar kapanıyor, inşaat çalışmaları duruyor, ve hizmetçiler, dadılar ve şoförler tatillerini orada geçirmek için kırsal bölgeye giderken zengin aileler kendilerine güvenmek zorunda kalıyor.”

“Bizde, Komoros adalarında Ramazan Bayramı sporla, özellikle de serbest güreşle ilişkilendirilir. Bayramın gelmesiyle birlikte serbest güreşte şampiyon kupası için farklı bölgelerden güreşçiler arasında müsabakalar yapılıyor. Bu yarışmalar bayramın her üç gününde de yapılır ve hem erkekleri hem de kadınları cezbeder.

"Türkiye'de biz Ramazan Bayramı'nı şeker ve çikolata ile ilişkilendiriyoruz. Onları ülke genelinde tüm dükkan ve marketlerde görülebilir. Bayram arifesinde, geleneğe göre tüm komşuları ziyaret edip karşılığında şeker ve bazen birkaç lira alan çocuklara dağıtmak için çok şeker alıyoruz. Bayramda parklardaki açık alanları ve mangal yerlerini ziyaret etmeyi seviyoruz"

"Benim şehrim Lucknow'da insanlar mesajlaşma programları aracılığıyla birbirlerini tebrik etmeye başlar, sonra alışveriş yapmak için evlerinden çıkarlar. Marketler tıklım tıklımdır ve havai fişekleri görebilirsiniz. Mutfaklar canlanır, kadınlar misafirlere ve yoksullara yemek hazırlarlar. Erkekler evleri donatır, dekore ederler. İnsanlar caminin dışındaki pazarda toplanarak çocuklara balon, fakirlere yardım ve destek olmaları için hurma ve diğer tatlıları satın alıyorlar. Eve geldikten sonra kadınlar tatlı ve tuzlu şenlikl yemekleriyle karşilarlar. Geleneksel olarak sütlü ve meyveli tatlı erişte olan, Sivayan servis edilir. Sonra birbirimize hediyeler veriyoruz. Hatta çocuklar en çok hediyeyi kimin alacağını görmek için yarışırlar. Ailemiz bayramı sadece kendi aralarında paylaşmaya çalışmıyor, komşuları, dostları, akrabaları da sofraya davet ediyoruz. Herkes dağıldığında en yakın insanlarımız masada kalıyor. Biz yiyoruz, konuşuyoruz, gülüyoruz. Genelde herkes yorgun ama heyecan kimsenin rahatlamasına izin vermiyor"